Yirmi üç yıllık hayal kırıklığı ve sevinç dolu bir yaşamın sonucunda tek bir şeyi öğrendim: Beni yenmek zordur. Dünya bazen sınırlayıcı olabilir, ancak kalbim okyanus gibidir ve bu nedenle kendimi her zaman toparlarım. Bin kez düştüm, bin bir kez ayağa kalktım. Acı, benlik ve diğerlik arasında bir uçurum açar derlerdi, ama ben bu uçurumu köprüye dönüştürdüm. Her şey için her zaman minnettar oldum. Ruhum saf olduğu için herkes tarafından sevilir, sessizce yaralarımı sarmış, gülümseyip şefkat göstermişti ve bu şefkat bir gün bana yardım edecekti. Yollarım her zaman düzleştirilmemişti, hatta bazen hiç yolum yoktu; ama yolları buldum, inşa ettim ve renlendirdim. Bugün projelerimi, fikirlerimi, deneyimlerimi ve kendimi sunmaya hazırım. Tek tesellim her zaman varacağımı biliyor olmamdı ve yolculuğun sadece varış noktası değil, aynı zamanda kendini keşfetme süreci olduğunu öğrendim. Bugün nereden başladığımı görüyorum. Aşkı soruyorlar. Ruhların birbirine koşması dedikleri şeyi seçerim ve her zaman aşkı seçerim. Her zaman bugünkü kişi olmayı arzu ettim. Arapça'yı ben seçmedim, o beni kendisi için seçti. Allah'tan yazılarıma incelik, ihtişam ve güç katmasını dilerim. Medya, hayatımda benimle birlikte büyüdü ve varlığı ve sesiyle beni rehberlik etti. Ve unutmayın, yeniden doğmak için içindeki bazı şeylerin ölmesi gerektiğini her zaman hatırlayın.
Salma Najjar
05. Aralık. 1999
Arap Edebiyatı ve Medya Fakültesi
Sosyal Medya: